İstanbul'un Ormanları Hava ve Karadan Korunuyor

İstanbul Orman Bölge Müdürü Zafer Derince, İstanbul'un ormanlık alanlarının korunmasına yönelik önemli bilgiler paylaştı. İstanbul'un yaklaşık yüzde 44'ünü kapsayan 240 bin hektarlık ormanlık alan, çeşitli yöntemlerle korunuyor. Derince, bu alanların güvenliğini sağlamak için karada sürekli olarak görev yapan mobil ekipler ve araçlar bulundurduklarını belirtti.

Karada, ormanlık alanların korunmasına yönelik olarak 7 gün 24 saat görev yapan bu mobil ekipler, olası yangınlar ve diğer tehditlere karşı anında müdahale edebilmek için hazır bekliyor. Ekipler, ormanların sağlıklı bir şekilde korunması için düzenli olarak devriye geziyor ve gerekli denetimleri yapıyor. Derince, bu çalışmaların ormanların ekosistemini korumak ve biyolojik çeşitliliği sürdürmek açısından büyük önem taşıdığını vurguladı.

Hava desteği de bu koruma çalışmalarının önemli bir parçasını oluşturuyor. Orman Genel Müdürlüğü'ne ait "Otağ" isimli uçak, orman alanlarının havadan izlenmesini sağlıyor. Uçak, yangın tehlikesi veya diğer doğal afetler durumunda hızlı bir şekilde durum tespiti yaparak, yer ekiplerine bilgi aktarıyor. Bu sayede, yangınlara zamanında müdahale edilerek, büyük felaketlerin önüne geçilmeye çalışılıyor.

Zafer Derince, İstanbul'un ormanlarının korunmasının yalnızca çevresel bir sorumluluk değil, aynı zamanda kentin geleceği için de kritik bir öneme sahip olduğunu ifade etti. Ormanlar, hava kalitesini artırmanın yanı sıra, şehirdeki iklim dengesinin korunmasına ve doğal yaşam alanlarının sürdürülmesine yardımcı oluyor. Bu nedenle, ormanların korunması için hem kamu hem de özel sektör iş birliklerinin güçlendirilmesi gerektiğini söyledi.

İstanbul'un ormanları, sadece şehrin doğal güzellikleri değil, aynı zamanda bölgedeki canlıların yaşam alanları ve insanların rekreasyon alanları. Bu bağlamda, ormanların korunması için yürütülen çalışmaların devam edeceği ve bu konuda toplumun bilgilendirilmesi amacıyla çeşitli kampanyaların düzenleneceği bildirildi. Derince, İstanbul'un ormanlarının korunmasına yönelik yapılan bu çabaların, şehrin sürdürülebilirliği açısından hayati öneme sahip olduğunu belirtti.