Avrupa Mahkemesi, Begum'un vatandaşlık iptalini sorguladı

Begum, 15 yaşındayken ailesinin izni olmadan Suriye'ye gitmiş ve burada IŞİD'in saflarına katılmıştı. Ancak, avukatları, bu kararın alındığı dönemde Begum'un yaşının ve durumunun göz önünde bulundurulmadığını savunuyor. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi, Birleşik Krallık hükümetinin 2019 yılında Begum'un vatandaşlığını iptal etme kararını sorgularken, aynı zamanda Birleşik Krallık'ın uluslararası sözleşmelere ve insan haklarına olan yükümlülüklerini de incelemekte.

Avukatlar, Begum'un yaşadığı koşulların, özellikle çocuk kaçakçılığı mağdurlarına yönelik uluslararası koruma standartlarıyla nasıl örtüştüğünü tartışıyor. Onlar, Begum'un IŞİD'in etkisi altındaki bir çocuk olarak korunması gereken bir birey olduğunu ifade ediyor. Bu bağlamda, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin alacağı kararın, hem Begum'un durumu hem de benzer olaylar için emsal teşkil edebileceği belirtiliyor.

Birleşik Krallık hükümeti ise, Begum'un IŞİD ile olan bağlantıları nedeniyle güvenlik tehdidi oluşturduğunu savunarak, vatandaşlığının iptalinin haklı olduğunu öne sürüyor. Hükümet, bu tür durumların, ulusal güvenlik açısından önem taşıdığını vurguluyor.

Mahkeme, bu davanın sadece Begum'un vatandaşlığı ile ilgili değil, aynı zamanda Avrupa'daki çocuk hakları ve insan hakları standartlarıyla ilgili daha geniş bir çerçevede değerlendirileceğini belirtti. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin alacağı karar, çocuk kaçakçılığı mağdurlarının korunması ve devletlerin bu konudaki yükümlülükleri açısından önemli bir dönüm noktası olabilir.

Shamima Begum'un durumu, sadece bireysel bir vaka olmanın ötesinde, Avrupa'daki insan hakları uygulamaları ve devletlerin uluslararası yükümlülükleri açısından da tartışmalara yol açıyor. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin bu davayı nasıl sonuçlandıracağı, benzer durumlarla karşılaşan diğer çocukların hakları üzerinde de etkili olabilir.