Ukraynalı Mülteci, Rusça Baskısı Nedeniyle Koleji Terketti

Ukrayna'dan gelen mülteci Kateryna Endeberia, Rusça öğrenme baskısı nedeniyle İngiltere'deki altıncı sınıf kolejinden ayrılmak zorunda kaldığını açıkladı. 2022 yılında Rusya'nın Ukrayna'ya yönelik işgalinin başlamasının ardından ülkesini terk ederek Stoke-on-Trent'e yerleşen Kateryna, burada eğitimine devam etmeye çalışıyordu. Ancak, öğretmenlerinin kendisinden Rusça öğrenmesini "yaralayıcı" bir şekilde talep ettiğini belirtti.

Kateryna, Ukrayna'da yaşadığı zor günlerin ardından yeni bir hayata başlamak için İngiltere'ye geldiğini ifade etti. Fakat burada, Rusça öğrenmesi yönünde gelen baskılar onu oldukça zor durumda bıraktı. Diğer derslerde sıkıntı yaşarken, özellikle dil öğrenimi konusunda kendisine yöneltilen bu isteğin, psikolojik olarak etkileyici olduğunu vurguladı. Kateryna, bu durumun kendisine ağır geldiğini ve eğitimine devam etmekte zorlandığını söyledi.

Kolejden ayrılma kararı, Kateryna için oldukça zor bir adım oldu. Yeni bir ülkeye ve eğitim sistemine adapte olmaya çalışırken, yaşadığı bu baskı onu daha da yalnız hissettirdi. Öğretmenlerinin beklentileri ve dil öğrenme zorunluluğu, onun için hem akademik hem de duygusal bir yük haline geldi.

Kateryna’nın durumu, mülteci olarak yeni bir yaşam kurmaya çalışan pek çok insanın karşılaştığı zorlukları gözler önüne seriyor. Dil bariyerleri, sosyal uyum sorunları ve kültürel farklılıklar, mülteci bireylerin eğitim hayatında ciddi engeller oluşturabiliyor. Kateryna, Rusça öğrenme isteğinin ardında yatan nedenlerin anlaşılması gerektiğini, zira bu tür baskıların mülteci çocukların eğitimini olumsuz etkilediğini belirtti.

Bu olay, mülteci çocukların eğitimine yönelik destek mekanizmalarının önemini bir kez daha hatırlatıyor. Eğitimcilerin, her öğrencinin bireysel ihtiyaçlarına göre yaklaşması gerektiği vurgulanırken, Kateryna'nın hikayesi, mülteci çocukların yaşadığı zorlukların daha geniş bir perspektiften ele alınması gerektiğini ortaya koyuyor. Eğitim sisteminin, bu tür baskılardan uzak durarak, tüm öğrenciler için kapsayıcı ve destekleyici bir ortam sağlaması gerektiği ifade ediliyor.