2025'te İklim Değişikliği: Umut Veren Gelişmeler
Ayrıca, dünyanın en büyük ekonomisi olan ABD, iklim politikasında önemli bir dönüşüm yaşadı. Trump yönetimi döneminde, Paris Anlaşması'ndan çekilme kararı alındı, iklim araştırmalarına yönelik fonlar kesildi ve iklim teknolojisi projelerine yapılan milyarlarca dolarlık destek iptal edildi. Bu kararlar, dünya genelinde iklim değişikliği ile mücadele çabalarını olumsuz etkiledi.
Tüm bu olumsuz gelişmelere rağmen, 2025 yılında umut verici bazı gelişmeler de yaşandı. Özellikle dikkat çeken bir durum, Çin'deki karbondioksit emisyonlarının düzleşmesi oldu. Dünyanın ikinci en büyük ekonomisi ve en büyük iklim kirleticisi olan Çin, son bir buçuk yılda karbondioksit emisyonlarını sabit tutmayı başardı. Bu durum, daha önce sadece ekonomik daralma dönemlerinde gözlemlenmişti. Ancak bu yıl, Çin ekonomisi yaklaşık yüzde 5 büyümeye devam ederken emisyonların düşmesi dikkat çekti.
Çin'in bu başarısının ardında, güneş ve rüzgar enerjisi yatırımlarının artması ve elektrikli araçların yaygınlaşması yatıyor. Bu sayede, Çin ekonomisi büyümeye devam ederken atmosfere saldığı karbondioksit miktarını artırmadan büyümeyi sürdürebiliyor. Bu durum, emisyonlar ile ekonomik büyüme arasındaki geleneksel bağı koparıyor ve bu alanda yeni bir model ortaya koyuyor.
Carbon Brief tarafından yapılan bir analize göre, Çin yılın ilk dokuz ayında 240 gigawatt güneş enerjisi kapasitesi ve 61 gigawatt rüzgar enerjisi ekledi. Bu rakam, ABD'nin toplamda kurduğu güneş enerjisi kapasitesine eşdeğer bir büyüklükte. Bu tür gelişmeler, iklim değişikliği ile mücadelede umudu artıran unsurlar arasında yer alıyor.
Sonuç olarak, 2025 yılı iklim değişikliği konusunda birçok zorluk barındırsa da, Çin'in emisyonlarını sabit tutabilmesi ve yenilenebilir enerji yatırımlarındaki artış, geleceğe dair umut verici bir tablo sunuyor. Bu durum, diğer ülkelerin de benzer adımlar atarak iklim krizine karşı daha etkili mücadele yöntemleri geliştirebileceğini gösteriyor.
Kaynak: Technologyreview
Haber Tarihi: 24.12.2025 14:00