Filistin Ekonomisinde 2025 Durgunluğu ve GSYH Düşüşü

Filistin ekonomisi, son yıllarda yaşanan olaylar nedeniyle ciddi bir durgunluk sürecine girmiş durumda. Özellikle 2025 yılına doğru ilerlerken, Gayri Safi Yurtiçi Hasıla (GSYH) verilerinde kaydedilen düşüş, bölgedeki ekonomik sıkıntıların derinleştiğini gözler önüne seriyor. Uzmanlar, bu durgunluğun temel nedenleri arasında İsrail’in Gazze ve Batı Şeria’daki askeri operasyonlarının yarattığı yıkıcı etkileri gösteriyor.

İsrail’in gerçekleştirdiği saldırılar, Filistin topraklarında hem altyapıyı hem de insan kaynaklarını derinden etkilemiş durumda. Ekonomik faaliyetlerin büyük ölçüde sekteye uğraması, özellikle ticaret ve sanayi alanlarında büyük kayıplara yol açtı. Filistinli iş insanları, iş yerlerinin zarar görmesi ve güvenlik endişeleri nedeniyle iş yapma kapasitelerinin azaldığını ifade ediyor. Bu durum, istihdam oranlarını da olumsuz etkileyerek işsizlik oranlarının artmasına neden oluyor.

Ekonomik durgunluğun bir diğer etkisi ise, halkın yaşam standartlarında gözle görülür bir düşüş yaşanması. Gıda, sağlık ve eğitim gibi temel ihtiyaçların karşılanmasında yaşanan zorluklar, Filistinlilerin günlük yaşamını zorlaştırıyor. Uzmanlar, bu durumun sosyal huzursuzluklara yol açabileceği konusunda uyarıyor. Ayrıca, uluslararası yardım kuruluşlarından gelen desteklerin yetersiz kalması, durumu daha da kritik hale getiriyor.

Filistinli ekonomistler, GSYH’daki düşüşün önümüzdeki yıllarda da devam etmesi durumunda, bölgede sosyal ve ekonomik istikrarsızlıkların artabileceğini vurguluyor. Bu bağlamda, uluslararası toplumun Filistin ekonomisine yönelik daha fazla destek vermesi gerektiği ifade ediliyor. Ekonomik canlanmanın sağlanabilmesi için, öncelikle güvenlik koşullarının iyileştirilmesi ve ticaretin önündeki engellerin kaldırılması gerektiği belirtiliyor.

Sonuç olarak, Filistin ekonomisi, dış saldırılar ve iç dinamikler nedeniyle zor bir dönemden geçiyor. GSYH’daki düşüş, sadece ekonomik verilerle sınırlı kalmayıp, toplumun genel refahını da tehdit ediyor. Gelecek yıllarda bu durumun nasıl gelişeceği ve uluslararası yardımların ne ölçüde etkili olacağı ise merakla bekleniyor. Filistin’in ekonomik geleceği, hem bölge hem de dünya için önemli bir konu olmaya devam edecek.