Epstein Belgeleri Yayınlandı: Trump Yönetimine Eleştiriler Artıyor

Khanna, yayımlanan belgelerin Epstein Belgeleri Şeffaflık Yasası'na uymadığını belirtti. Yayımlanan belgeler arasında, Epstein'a yöneltilen suçlamaları özetleyen 60 maddelik bir federal iddianame taslağı ve ABD Savcısı Alex Acosta tarafından göz ardı edilen kanıtları özetleyen bir memorandum yer alıyor. Senatör, bu belgelerin kamuoyuna tam olarak açıklanması gerektiğini savunarak, önemli bilgilerin gizlenmesinin adaletin sağlanmasına engel olacağını vurguladı.

Fox News’te yer alan habere göre, Adalet Bakanlığı, belgelerde mağdurların isimlerini ve kimliklerini sansürledi. Ancak, bu sansürün siyasi figürler ve hükümet yetkilileri için de uygulandığı iddia ediliyor. Temsilci Thomas Massie, sosyal medya üzerinden yaptığı paylaşımlarda, Başsavcı Pam Bondi'nin hükümet yetkililerinin isimlerini sansürlemesi durumunda gelecekteki bir Adalet Bakanlığı tarafından adalet engelleme suçlamasıyla yargılanabileceğini belirtti. Massie, yasaların açık bir şekilde hiçbir belgenin "utanma, itibar zedelenmesi veya siyasi hassasiyet" gerekçesiyle saklanamayacağını, geciktirilemeyeceğini veya sansürlenemeyeceğini belirtti.

Buna karşılık, Blanche, Adalet Bakanlığı'nın "hiçbir politikacının ismini sansürlemediğini" ifade etti. Ancak bakanlık, Epstein belgelerinde "mağdurları korumak" amacıyla "aşırı sansür" yapılmış olabileceğini de kabul etti. Bu durum, belgelerin içeriği ve kamuoyuna açıklanma biçimi hakkında tartışmalara yol açarken, Epstein davasının detaylarının hala tam olarak açığa çıkmadığına dair eleştiriler artıyor.

Epstein'in cinsel suçları ve bu konudaki belgelerin gizliliği, toplumda büyük bir hassasiyetle takip ediliyor. Yayımlanan belgelerin eksikliği ve sansür uygulamaları, siyasi arenada tartışmalara neden olurken, kamuoyunun adalet arayışı devam ediyor. Bu bağlamda, Adalet Bakanlığı'nın gelecek günlerde yapacağı açıklamalar ve yayımlayacağı belgeler merakla bekleniyor.