Göçte 80 Bin Kayıp: DSÖ'den Korkutucu Rapor

Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ), göçmenlerin karşılaştığı tehlikeleri gözler önüne seren çarpıcı bir rapor yayımladı. Rapora göre, 2014 yılından bu yana yaklaşık 80 bin kişi, göç yolculukları sırasında hayatını kaybetti. Bu durum, uluslararası göçmenlerin maruz kaldığı risklerin boyutunu ve göç politikalarının aciliyetini bir kez daha gündeme getirdi.

DSÖ, göçmenlerin karşılaştığı sağlık sorunlarının yanı sıra, güvenli olmayan yolculukların yol açtığı ölümlerle ilgili verileri de paylaştı. Rapor, göçmenlerin yaşadığı zorlukların sadece fiziksel değil, aynı zamanda psikolojik etkilerini de içeriyor. Göçmenler, çoğu zaman tehlikeli deniz geçişleri, çöl yolları ve savaş bölgelerinden geçmek zorunda kalıyor. Bu durum, hem sağlık hizmetlerine erişimlerini kısıtlıyor hem de hayatlarını tehlikeye atıyor.

DSÖ, özellikle kadın ve çocukların göçmenlik sürecinde daha fazla risk altında olduğunu vurguladı. Kadınlar, göç yolculukları sırasında cinsel şiddet ve istismar gibi tehlikelerle karşı karşıya kalırken, çocuklar ise ayrılma, kaybolma ve insan ticareti gibi ciddi tehditler altındalar. Bu nedenle, göçmenlerin sağlık ve güvenlik ihtiyaçlarının göz önünde bulundurulması gerektiği ifade ediliyor.

Raporda ayrıca, dünya genelinde göçmenlerin maruz kaldığı sağlık sorunlarına da dikkat çekildi. Göç sırasında yaşanan travmalar, yetersiz beslenme, bulaşıcı hastalıklar ve ruh sağlığı sorunları gibi pek çok sağlık problemi, göçmenlerin yaşam kalitesini olumsuz etkiliyor. DSÖ, bu sorunların çözümü için uluslararası işbirliğinin önemine vurgu yaptı.

Göçmenlerin sağlığını korumak için acil önlemler alınması gerektiği belirtilen raporda, ülkelerin göç politikalarını gözden geçirmesi ve sağlık hizmetlerine erişimlerini artırması gerektiği ifade ediliyor. DSÖ, hükümetlerin, sivil toplum kuruluşlarının ve uluslararası kuruluşların, göçmenlerin sağlığı ve güvenliği için ortak bir strateji geliştirmesinin önemini vurguladı.

Sonuç olarak, DSÖ'nün yayımladığı bu rapor, göçmenlerin karşılaştığı tehlikeleri ve sağlık sorunlarını bir kez daha gündeme getirirken, uluslararası toplumun bu konuda daha fazla sorumluluk alması gerektiğini ortaya koyuyor. Göç yolculuklarının daha güvenli hale getirilmesi ve göçmenlerin sağlık ihtiyaçlarının karşılanması, hem insan hakları açısından hem de küresel sağlık açısından büyük bir öneme sahip.