Los Angeles'taki yangınlar kalp krizi vakalarını artırdı

Los Angeles'ta meydana gelen yangınların, kalp krizi vakalarını ciddi şekilde artırdığı belirlendi. Cedars-Sinai Hastanesi'nden bir grup araştırmacı, özellikle Palisades ve Eaton bölgelerinde yaşanan yangınların ardından, acil servise başvuran kalp krizi hastalarının sayısında dikkat çekici bir artış yaşandığını vurguladı.

Yangınların yaşandığı ilk 90 gün içinde hastaneye kalp krizi belirtileriyle başvuranların oranında yüzde 46'lık bir artış kaydedildi. Bu durum, Covid-19'un en kötü dönemlerinde görülen oranlarla karşılaştırıldığında bile dikkat çekici bir yükselişi ifade ediyor. Cedars-Sinai Kamu Sağlığı Araştırmaları Direktörü Dr. Susan Cheng, Guardian gazetesine verdiği demeçte, Ocak 2025'teki kalp krizi vakalarının, geçmişteki tüm Ocak aylarını, Covid yılları da dahil olmak üzere geride bıraktığını belirtti.

Yangınların yarattığı stres, hava kirliliği ve çevresel etmenlerin kalp sağlığı üzerindeki olumsuz etkileri, bu artışın başlıca nedenleri arasında gösteriliyor. Dr. Cheng, özellikle hava kalitesinin bozulmasının solunum ve kalp sağlığı üzerindeki etkilerine dikkat çekerek, bu durumun halk sağlığı açısından ciddi bir tehdit oluşturduğunu ifade etti.

Cedars-Sinai Hastanesi'ndeki araştırma, yangınların sadece fiziksel sağlık değil, aynı zamanda mental sağlık üzerinde de derin etkiler yarattığını ortaya koyuyor. Yangınlar sırasında yaşanan kaygı, belirsizlik ve maddi kayıplar, insanların psikolojik durumunu olumsuz etkileyerek, kalp hastalıklarına zemin hazırlıyor.

Uzmanlar, bu tür doğal afetlerin meydana geldiği bölgelerde, halk sağlığına yönelik önlemlerin artırılması gerektiğini vurguluyor. Yangın sonrası rehabilitasyon süreçlerinin yanı sıra, toplumsal farkındalığın artırılması ve stres yönetimi gibi konulara da önem verilmesi gerektiği ifade ediliyor.

Los Angeles'ta yaşanan bu olay, benzer felaketlerin yaşandığı diğer bölgelerde de benzer sağlık sorunlarının ortaya çıkabileceğini gösteriyor. Dolayısıyla, iklim değişikliği ve doğal afetlerin sağlık üzerindeki etkileri üzerine daha fazla araştırma yapılması gerektiği sonucuna varılıyor.