Küresel Göçte Yeni Dönem: Türkiye'nin Rolü Artıyor
Türkiye'nin bu küresel göç sürecinde önemli bir aktör olduğunu kaydeden Prof. Dr. Süleymanlı, ülkenin alıcı, gönderici ve transit ülke olarak kritik bir konumda bulunduğunu ifade etti. Göç olgusunun yalnızca ekonomik nedenlerle açıklanamayacağının altını çizen Süleymanlı, silahlı çatışmalar, iç savaşlar ve zorla yerinden edilmelerin mülteci hareketlerinin temel sebepleri arasında yer aldığını belirtti. Özellikle Orta Doğu, Afrika ve Asya’daki çatışmaların milyonlarca insanı göçe zorladığını vurguladı.
Beyin göçü konusuna da değinen Prof. Dr. Süleymanlı, gençlerin eğitim, kariyer fırsatları ve yaşam kalitesi arayışıyla yurtdışına yöneldiğini belirtti. ABD, Kanada ve Avustralya gibi ülkelerin nitelikli iş gücünü çekmek için özel programlar sunduğunu ifade eden Süleymanlı, bu durumun gelişmekte olan ülkelerin genç ve eğitimli nüfus kaybı riskiyle karşı karşıya kalmasına yol açtığını dile getirdi.
Kadın göçmenlerin artan rolü de dikkat çekici bir nokta olarak öne çıkıyor. 2023 itibarıyla kadın göçmenlerin oranının dünya genelinde yüzde 48’e ulaştığını, 2025'te ise bu oranın yüzde 50’ye yaklaşmasının beklendiğini aktaran Süleymanlı, kadınların göç süreçlerindeki etkisinin giderek arttığını ifade etti.
Prof. Dr. Süleymanlı, Türkiye'nin göç politikalarının bu dinamikler göz önünde bulundurularak geliştirilmesi gerektiğini vurguladı. Ülkenin göçmenlere yönelik stratejilerinin, hem ekonomik hem de sosyal entegrasyon açısından önemli olduğunu belirtti. Küresel göçün karmaşık ve çok boyutlu yapısının, uluslararası işbirlikleri ve politikalarla ele alınması gerektiğini sözlerine ekledi. Bu bağlamda, Türkiye’nin göçmen kabulü ve entegrasyonu konusunda daha proaktif adımlar atması gerektiğine dikkat çekti.
Kaynak: BEYAZ HABER AJANSI
Haber Tarihi: 17.12.2025 13:16