Ben & Jerry's Kurucularına Yeni Nesil Devri Çağrısı

Ben & Jerry's'in kurucularından Ben Cohen, Unilever'in dondurma işinden ayrılmasının ardından şirketin CEO'su Peter ter Kulve'ye yönelik sert eleştirilerde bulundu. Cohen, Unilever'in Ben & Jerry's üzerindeki kontrolünü kaybetmesinin ardından, markanın sosyal adalet ve çevresel sürdürülebilirlik konularındaki misyonuna daha fazla odaklanması gerektiğini vurguladı.

Cohen, Ben & Jerry's'in kurulduğu günden bu yana sosyal değişim ve adalet mücadelesinin bir parçası olduğunu belirterek, bu değerlerin şirketin DNA'sında yer aldığını ifade etti. Unilever ile olan ortaklık döneminde bu değerlere yeterince sahip çıkılmadığını düşündüğünü dile getiren Cohen, Peter ter Kulve'nin liderliğindeki yeni dönemin, bu misyonun yeniden canlandırılması için bir fırsat sunduğunu savundu.

Cohen, Ben & Jerry's'in sadece bir dondurma markası olmanın ötesinde, toplumsal sorunlara duyarlılığı ile tanındığını belirtti. Şirketin, iklim değişikliği, eşitlik ve adalet gibi konularda aktif bir rol alması gerektiğini vurgulayan Cohen, yeni nesil liderlerin bu değerleri benimsemesi ve geliştirmesi gerektiğini ifade etti. Ayrıca, Ben & Jerry's’in gelecekteki başarısının bu sosyal sorumluluk anlayışına bağlı olduğunu söyledi.

Cohen, Unilever’in ayrılmasının ardından Ben & Jerry's’in kendi bağımsızlığını yeniden kazanmasının önemli bir gelişme olduğunu belirtti. Bu durumun, markanın kendi kimliğini yeniden tanımlaması ve toplumsal sorunlara karşı daha etkili bir şekilde mücadele etmesi için bir zemin oluşturduğunu kaydetti.

Cohen, yeni yöneticilere seslenerek, "Bu fırsatı iyi değerlendirmeli ve Ben & Jerry's’in gerçek ruhunu yansıtacak adımlar atmalısınız" dedi. Markanın, tüketicilerin sadece lezzetli dondurmalar değil, aynı zamanda adalet ve eşitlik için mücadele eden bir marka olarak da tanınmasını sağlamak için çaba göstermesi gerektiğini vurguladı.

Sonuç olarak, Ben Cohen'in çağrısı, Ben & Jerry's'in gelecekteki yöneliminin sosyal adalet ve çevresel sürdürülebilirlik gibi konulara daha fazla önem vermesi gerektiğini ortaya koyuyor. Markanın kurucusu olarak bu değerlerin korunması ve geliştirilmesi için gereken adımların atılmasını isteyen Cohen, yeni nesil liderlerin bu sorumluluğu üstlenmesini umuyor.